Sağlıklı ve Mutlu Yaşam-Kişisel Gelişim|İdeal Bir Hayat

       İnsan, sosyal bir varlıktır. Aile ortamından başlayarak, okulda, işyerinde, seyahatte, sokakta, hemen her yerde diğer insanlarla irtibat halinde olur, yaşadığımız hayatı paylaşırız. Bireyler arasındaki sosyal ilişkiler genelde sorunsuz, dostane, yani olması gerektiği gibi gerçekleşir. Her ne kadar, insanoğlu akıl ve vicdan gibi iki cevherle  yaratılmış olsa da, insanlar arasında anlaşmazlıklar ve çatışmalar olabilmektedir. Yaşam boyu haksızlıklar, kötü sözler, hoşumuza gitmeyen davranışlar gibi diğer insanlardan kaynaklanan olumsuzluklar yaşamamız kaçınılmazdır. Keza, aynı şekilde bizim de diğer insanlara aynı şeyleri yaşatmamız mümkündür. Ne demişler, hatasız kul olmaz!     İnsan çoğu durumda diğerlerinden kaynaklı yaşadığı olumsuzluklara pek takılmasa da, bazen başkalarının yaptığı bir davranış veya söylediği bir söz kişiyi demoralize ederek fazlasıyla etkileyebilir. Hatta öyle ki, bir başkasının kendisine yaptığı yanlış yüzünden üzülen h...

 Öfke nedir?    Günümüzden iki bin yıl önce,  Romalı düşünür ve devlet adamı Seneca, "öfke geçici bir delilik halidir" diyerek bir tanımlama tanımlamıştır. Öfke; haksızlık, hayal kırıklığı, kıskançlık, güvensizlik gibi durumların bir sonucu olarak ortaya çıkan ve kısa süren duygusal bir patlama olarak nitelenebilir. Aklı körelten bir duygu olduğundan, sağlıklı düşünmeye engel olur. Bunun sonucunda, mevcut durumdan daha kötü durumların çığ gibi büyüyerek meydana gelmesi ve zararla oturulması kuvvetle muhtemeldir. Daha çok başka insanların tavırları ve davranışlarından, kimi zaman da günlük hayatta hasbelkader yaşadığımız olumsuz olaylardan dolayı öfkeye kapılabiliriz. Bazen de insan yüzleşemediği veya yüzleşmek istemediği bir durumla karşılaştığında öfkeye kapılabilmektedir. Genelde, gergin bir olay veya süreç içerisinde sinirlenme ve daha da fazla sinirlenme sonucu meydana gelen bir durumdur. Sinirlendiğimizde ve/veya öfkelendiğimizde fiziksel etkiler de meydana...

       Bu soru daha geniş bir kapsamda şu şekilde ifade edilebilir; Haklı çıkmak için çırpınmak mı?, yoksa kendini bu uğurda paralamaktan kaçınmak mı? Hayatta ister istemez tartışmalar yaşarız. Tartışma yaşadığımız kişi eşimiz olabilir, bir arkadaşımız olabilir, veya herhangi biri olabilir. Bu tartışmalar, televizyondaki tartışma programlarındakilerin aksine genelde beklenmedik bir zamanda meydana gelir. Alışveriş için markete gittiğimizde, otobüste işe veya okula giderken, evde sakin şekilde oturuyorken kendimizi bir tartışmanın içinde bulmamız mümkündür.  Bir tartışmada karşıt düşünceler ve savlar söz konusudur. Bu karşıtlığın sonucunda, taraflar kendi haklılığını ispatlama adına birbirlerini suçlar veya savunma pozisyonuna geçer.      Tartışma esnasında karşıdaki kişiye haksız olduğunu zorla kabul ettirmek, abesle iştigaldir ve neredeyse imkansızdır. Zira, karşımızdaki kişi bunu kendi benliğine bir saldırı olarak algılar. Haksız olduğunu b...

    Yaşadığımız üzücü olaylar, bazen irademiz dahilinde, bazen de irademiz dışında gerçekleşir. Sonrasında üzüntü, pişmanlık, öfke, değersizlik hissi gibi olumsuz duygulara sebep olur ve bunun sonucunda kendimizi kötü hissederiz. Böyle sıkıntılı durumlarda, öncelikle sabırlı olmalı, yapılabilecek bir şey varsa yapmalıyız. Fakat, kimi zaman elimizden bir şey gelmez.      Hayatımızda ister istemez yer alan bu olumsuzluklar sıcağı sıcağına canımızı fena hale acıtır. Hatta, travma derecesinde kötü şeyler yaşayabiliriz. Sanki, asla bir daha eskisi gibi olmayacakmış gibi bir hisse kapılır, karamsarlığa düşeriz. Adeta, dünyanın sonu gelmiştir. Aslında, dünyanın sonunun geldiği filan yoktur. Her ne olursa olsun, ne yaşarsak yaşayalım olumsuz duygular zaman geçtikçe hafifler, bizi üzen her ne ise bir nevi zaman aşımına uğrar.       Fakat zamanın bu iyileştirici etkisi, üzücü bir olay yaşadığımızda pek aklımıza gelmez. Halbuki, yaşam yolculuğ...