Ana içeriğe atla

Kayıtlar

hayat etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Pişman Olmayın!

   Hatasız kul olmaz! Elhak, yerinde bir söz. Hayat yolculuğunda birçok şey yapar, birçok karar alırız. Bu süreçte, her ne kadar istemesek te bir takım hatalar yapmamız, yanlış adımlar atmamız kaçınılmazdır. Burada önemli olan husus, yola hatalardan ders çıkararak devam etmektir. Doğru olan tutum tam olarak budur.    Yanlış olan ve hiç bir faydası olmadığı gibi hayatı zehir eden tutum ise pişmanlık duyarak kendini yiyip bitirmektir. Bu şekilde bir nedamet girdabına kapılırsak, olan biten her ne ise değiştiremediğimiz gibi, bu ağır  duygusal yükün altında ezilerek ikinci bir ziyana uğramış oluruz. Hatta, bu olumsuz süreçte hayatı verimsiz yaşayarak ve potansiyel fırsatları kaçırarak oluşabilecek üçüncü bir kayıp ta işin cabasıdır.    Pişmanlık duymak, aşırı olmamak kaydıyla gayet normal bir durumdur. Nerede hata yaptığımızı sorgulayarak, gelecek adına hatalarımızdan ders çıkarıp olan biten her ne ise geçmişte bırakırsak kayıplarımızdan bir nevi kazanç s...

Yaşamınıza Işık Tutacak Atasözlerimiz

   Geçmişten günümüze kalan, önceki nesillerin bilgi, birikim ve hayata dair yorumlarını aktaran atasözleri adeta toplum için değerli bir mirastır. Atasözleri, kısa ve özlü sözlerle öğütler vermesinin yanında, genel kabul görmüş olgularla insanlara yön verir. Bu yazımızda, hayat yolculuğunda sizlere yol gösterecek atasözlerimizi derledik. - Verirsen doyur, vurursan duyur - Olmaz olmaz deme, olmaz olmaz - Gelen geçer, konan göçer - Taşı delen suyun kuvveti değil, damlaların sürekliliğidir - Göz odur ki dağın arkasını göre, akıl odur ki başa geleceği bile - Allah var, gam yok - Alna yazılan başa gelir - Yağına kıymayan çöreğini yavan yer - Ek tohumun hasını çekme yiyecek yasını  - Yerdeki yüze basılmaz - Abanın kadri yağmurda bilinir - Su akarken testiyi doldurmalı - Eşeği sahibinin dediği yere bağla da, varsın kurt yesin - Altı olur yedi olur, hep Allah'ın dediği olur - Adamak kolay, ödemek güçtür  - Gafile kelam, nafile kelam - Erteye kalan, arkaya kalır - Abdalın do...

Olaylar Ve Doğru Bakış Açısı

      Hayat, her ne kadar öyle olsun istesek de genelde toz pembe olmaz. Yaşam yolculuğunda ister istemez kötü duraklar da olacaktır. İster verdiğimiz yanlış bir karar, yaptığımız hatalı bir davranış gibi bizden kaynaklansın, ister başka insanların neden olduğu sıkıntılar olsun veya hasbelkader başımıza gelenler olsun bazı olumsuz olaylar yaşarız. Elbette her insan mutlu olmak, huzur dolu bir yaşam sürmek ister. Fakat, yukarıdaki gibi olumsuzluklar, kişiyi huzursuz edebilir veya mutluluğuna gölge düşürebilir. Yaşadığımız sıkıntıların zorluğu kadar, bunlara bakış açımız da önem taşır. Çünkü gerçekte bizi üzen olaylar değil, olayları değerlendirme biçimimizdir. Yaşadığımız kötü olaylar sonucunda karamsarlığa kapılmak, üzülmek, maddi manevi kaybımız her ne ise bu kaybı artırmaktan başka bir işe yaramayacaktır.    Yaşadığımız olumsuz durumları doğru değerlendirebilmek için doğru yerden bakmak gerekir. Her şeyden önce şunu bilmeliyiz ki yaşadığımız her üzüntü, d...

Haklı Olmak mı? Mutlu Olmak mı?

       Bu soru daha geniş bir kapsamda şu şekilde ifade edilebilir; Haklı çıkmak için çırpınmak mı?, yoksa kendini bu uğurda paralamaktan kaçınmak mı? Hayatta ister istemez tartışmalar yaşarız. Tartışma yaşadığımız kişi eşimiz olabilir, bir arkadaşımız olabilir, veya herhangi biri olabilir. Bu tartışmalar, televizyondaki tartışma programlarındakilerin aksine genelde beklenmedik bir zamanda meydana gelir. Alışveriş için markete gittiğimizde, otobüste işe veya okula giderken, evde sakin şekilde oturuyorken kendimizi bir tartışmanın içinde bulmamız mümkündür.  Bir tartışmada karşıt düşünceler ve savlar söz konusudur. Bu karşıtlığın sonucunda, taraflar kendi haklılığını ispatlama adına birbirlerini suçlar veya savunma pozisyonuna geçer.      Tartışma esnasında karşıdaki kişiye haksız olduğunu zorla kabul ettirmek, abesle iştigaldir ve neredeyse imkansızdır. Zira, karşımızdaki kişi bunu kendi benliğine bir saldırı olarak algılar. Haksız olduğunu b...

Mutluluk Ve Huzur İçin Sessizliği Dinleyin

        Hayat akıp gidiyor öyle değil mi? Ama yaşadığımız dönemde daha hızlı akıyor sanki. Yoğun iş temposu içinde, evden işe işten eve koşturup dururuz. Ayrıca, yerine getirmemiz gereken başka sorumluluklarımız vardır. Bu durum sadece çalışan bireyler için değil, eğitimine devam eden öğrenciler için de geçerlidir. Zira, onların da okula gidip gelme yanında ödevler, sınavlar ve bunların haricinde başka sorumlulukları vardır. Toplum olarak genel bir durum ise, sürekli bir şeylerle meşgul olmamız, kendimize dinlenme fırsatı vermiyor olduğumuzdur. Sanki hayatı acil bir durum varmış gibi yaşıyoruz.  Stres    Hepimizin elinde akıllı cep telefonu var ve sürekli bir meşguliyet içindeyiz. Bunun haricinde, zamanımızın önemli bir bölümünü televizyon karşısında geçirdiğimiz de yadsınamaz bir gerçek. Telefon ve televizyon aracılığı ile adeta bir bilgi bombardımanına maruz kalıyoruz. Bu şekilde hayatımızı sürdürürken, stresten ve ruhsal yorgunluktan şikayet et...