Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Endişeye Mahal Yok

    Ya sınavım kötü geçerse, başına bir şey mi geldi acaba?, umarım aynı şey yine gerçekleşmez. Böyle cümleleri çoğaltmak mümkün. Endişeli olduğumuz zamanlardaki duygu durumumuzu yansıtan ifadeler bunlar. Endişe, yaşam yolculuğunda gerçekleşmesi istenmeyen, kaynağı belli, potansiyel olaylardan kaynaklanır. Sık sık ve/veya yoğun şekilde hissedilen endişe duygusu,  kaygılı bir ruh haline ve mutsuz bir yaşama yol açar. Aşırı endişe ve kaygı durumunun insan sağlığına olumsuz etkisi bilinen bir gerçektir. Nitekim Hintli yazar Robin Sharma'nın "Kontrolünüz dışındaki şeyler için endişe duymak hastalanmak için oldukça iyi bir formüldür" demesi boşuna değildir.    Elbette gelecekte neler olacağını, olayların nasıl şekilleneceğini bilemeyiz. Endişeli olduğumuz zamanlarda kendimizi iyi hissetmez, sağlıklı düşünemeyiz. Modumuz düşer, melekelerimiz zayıflar. Endişe, adeta hayatın tadını kaçırır. Yunan filozof Aisopos bu gerçeği şu sözlerle ifade eder; "Huzur içinde yenen yav...

Pozitif Ol, Mutlu Ol!

   Hayat yolculuğu, bir nevi olaylar silsilesidir. Bunların bir kısmı dış etkenler sonucu meydana gelirken, bir kısmı ise kendi karar ve irademizle gerçekleşir. Bazı olaylar rutin, olağan bir şekilde gerçekleşirken, bazıları beklenmedik şekilde ve beklenmedik zamanda gerçekleşir. Hayat yolculuğunda rahat etmek, yaşadıklarımızın iyi veya kötü olmasına bağlı olduğu gibi, aynı zamanda bu yaşadığımız olayları nasıl değerlendirdiğimizle de ilintilidir. Olayları değiştiremeyebiliriz belki ama bakış açımızı pozitif yönde değiştirebiliriz. Gelin şimdi, olaylara pozitif bakmanın ipuçlarını görelim. 1. Olumsuz düşünceleri ciddiye almayın    Olumsuz düşünceler, çığ gibi büyüyerek duygularımızı kötü yönde etkiler. Düşünceleriniz bir girdaba dönüşmesi karamsarlığa neden olur. Bunun bilincinde olun ve bu tip düşüncelere yüz vermemeye alışın. 2. Olumlu olaylara odaklanın      Yaşamımız güllük gülistanlık olsun istesek te, bu pek mümkün olmaz. Hayatta iyi de var, kötü...

Baş Ağrısına Ne İyi Gelir?

    Baş ağrısı, toplumun genel sağlık şikayetlerinden biridir. Bir çok nedeni olan baş ağrıları, daha çok gerilim tipi (stres, kaygı, endişe sonucu) ve migren şeklinde görülür. Günümüzde, farmakoloji alanındaki gelişmeler neticesinde bir çok ağrı kesici ilaç geliştirilmiş olsa da, kimi insanlar bu ağrı kesicileri kullanmaktan kaçınabiliyorlar. Bu durumda baş ağrısını ilaç kullanmadan geçirmenin yolları önem kazanıyor. Baş ağrısına ne iyi gelir? İşte bazı etkili yöntemler. 1. Yeterli miktarda su tükettiğinizden emin olun    Su tüketiminin yetersiz olması, dehidrasyon olarak tanımlanan susuz kalma durumuna ve akabinde baş ağrılarına neden olabiliyor. Bu nedenle, yeterli miktarda su tüketimi önem arz eder. Fazla miktarda tüketilen çay ve kahvenin ise vücudun su ihtiyacını karşılamadığı, aksine sıvı kaybına yol açtığı bilinmektedir. 2. Masaj yapın    Özellikle ense, alın ve şakak bölgesine parmak uçlarıyla çok bastırmadan yapacağınız masajın ağrıyı azaltıcı ve ...

Reçetesiz İlaç

    Yaşadığımız üzücü olaylar, bazen irademiz dahilinde, bazen de irademiz dışında gerçekleşir. Sonrasında üzüntü, pişmanlık, öfke, değersizlik hissi gibi olumsuz duygulara sebep olur ve bunun sonucunda kendimizi kötü hissederiz. Böyle sıkıntılı durumlarda, öncelikle sabırlı olmalı, yapılabilecek bir şey varsa yapmalıyız. Fakat, kimi zaman elimizden bir şey gelmez.      Hayatımızda ister istemez yer alan bu olumsuzluklar sıcağı sıcağına canımızı fena hale acıtır. Hatta, travma derecesinde kötü şeyler yaşayabiliriz. Sanki, asla bir daha eskisi gibi olmayacakmış gibi bir hisse kapılır, karamsarlığa düşeriz. Adeta, dünyanın sonu gelmiştir. Aslında, dünyanın sonunun geldiği filan yoktur. Her ne olursa olsun, ne yaşarsak yaşayalım olumsuz duygular zaman geçtikçe hafifler, bizi üzen her ne ise bir nevi zaman aşımına uğrar.       Fakat zamanın bu iyileştirici etkisi, üzücü bir olay yaşadığımızda pek aklımıza gelmez. Halbuki, yaşam yolculuğ...

Suya Karışmayın!

   Hayat yolculuğunda pek çok kez sorunlarla karşı karşıya kalırız. Bu sorunları aşmak için yapılması gereken, sağlıklı bir değerlendirme yapmak ve bunun sonucunda hangi adımları atacağımızı belirlemektir. Çözüme ulaşamadığımız bir mesele olursa, en azından üzerimize düşeni yapmış olmanın rahatlığını yaşayabiliriz.     Bazı karmaşık meselelerde ise insan ne yapacağını bilemez. Öyle ki, çözüm adına atılacak bir adım, daha kötü sonuçlara yol açabilir. Böyle çetrefilli durumlarda, müdahalede bulunmak yerine mümkünse hadiseleri akışına bırakmak bazen en iyi çözümdür. Bu, olaylar karşısında pasif kalmak, boyun eğmek manasına gelmez. Burada önemli olan husus, yüreğimizin sezgisine güvenmek ve olayları akışına bırakmanın doğru olduğuna kanaat getirmektedir. Sonrasında su akar yolunu bulur.

Sağlıklı Beslenme İçin 7 İpucu

   Sağlıklı beslenme, en kısa ifadeyle dengeli ve yeterli besin alma anlamına gelir. Peki, sağlıklı beslenmek için ne yapmalıyız. Gelin birlikte bakalım. 1. Kahvaltıyı İhmal Etmeyin    Sabah kalktığımızda en son öğünümüz olan akşam yemeğinin üzerinden 10-12 saat geçmiş olur. Vücut bu sürede önemli miktarda enerji harcar. Kahvaltı yapılmadan güne başlanması durumunda, enerji eksikliğinden kaynaklanan baş ağrısı, yorgunluk ve dikkat dağınıklığı yaşanabilir. En önemli öğün olan kahvaltının protein ağırlıklı yapılması gün içinde daha az besine ihtiyaç duyulmasına yol açar. Bu da kilo verme adına fayda sağlar. 2. Sebze ve Meyve Tüketin   Bol miktarda vitamin ve mineral içeren sebze ve meyveler, az miktarda kalori içermesi nedeniyle kilo vermeye de yardımcı olur. Mevsiminde tüketilen meyve ve sebze besin açısından daha zengindir. 3. Öğünleri Atlamayın    Öğün atlandığında, kan şekeri düşmesinin yanı sıra, bir sonraki öğünde daha çok acıkılacağından çok...

Üzüntünün Çaresi

    Üzülmeyi kim ister ki? Elbette, aklı başında olan hiç kimse istemez. Üzüntü, Türk dil Kurumu Sözlüğünde "olması istenilmeyen olaylardan doğan ruh tedirginliği" şeklinde ifade edilmektedir. Her ne kadar konu başlığı "Üzüntünün Çaresi" olsa da bu yazıyı gam, keder, tasa, sıkıntı, pişmanlık, öfke gibi olumsuz duyguların da bu başlığın kapsamı içinde bulunduğunu düşünerek okuyun lütfen sevgili okurlar. Üzüntü ve benzeri rahatsız edici duygular; bazen kişinin kendi yaptığı veya yapmadığı davranışların sonucunda meydana gelen hatalardan, bazen kaçırılan bir fırsattan, bazen kırılan bir kalpten ötürü oluşabilir. Kimi zaman da başka insanların bilerek veya bilmeyerek neden olduğu durumlar ve herhangi bir insandan kaynaklanmayan "kaderin cilvesi" diye tabir edebileceğimiz olaylar nedeniyle oluşur.    Her ne kadar istemesek de, hayatımızın bir parçası olan üzüntünün, ruhsal etkileri olduğu kadar fiziksel etkileri de vardır. Son yıllarda yapılan tıbbi araştırmal...