İnsan her zaman mutlu ve huzurlu olmayı ister öyle değil mi? Ama gel gör ki hayatta iyi şeylerin yanı sıra; üzücü, yaşamayı arzu etmediğimiz durumlar da vardır. Bu bazen başımıza gelen bir olay, halletmemiz gereken bir mesele, bazen de kararsız kaldığımız bir durum olabilir. Bazen bu gibi durumlar öyle bir hal alır ki, sanki bütün dünyanın gamı, kederi bizim sırtımızdadır. Tabi bu arada, günlük hayatın stresi ve telaşı da yanı başımızdadır. Takdir edersiniz ki bu durumda sağlıklı bir değerlendirme yapmak veya objektif bir kanıya varmak oldukça güçleşir. Bu durum bizi huzursuz eder ve günlük yaşantımıza etki ederek yeni sorunlara yol açabilir. Adeta hayatımız bir melodrama dönüşür. Daha doğrusu bize öyle gelir. Dertler, sıkıntılar motivasyonumuzu düşürür ve adeta kısır bir döngü oluşur. Peki böyle zamanlarda ne yapabiliriz? Bu döngüyü kırmanın bir yolu olmalı.
Polisiye film ve dizilerde muhtemelen görmüşsünüzdür. Komiser, odasında bir vaka üzerinde çalışmaktadır. Burada dikkat çeken nokta şudur ki, odada yer alan bir pano üzerinde belirli kişilerin fotoğrafları, isimleri, birbirleriyle olan irtibat durumları yazılıdır. Komiserimiz vaka üzerinde fikir yürütürken bu pano kendisine yardımcı olur. Peki biz neden bu metodu hayatımızda uygulamayalım? Yani durumu uygun bir zaman ve mekanda bütün yönleriyle değerlendirmek ve gözden kaçırdığımız bir faktörün olmadığından emin olmaktan bahsediyorum sevgili dostlar. Hatta isterseniz bazı karmaşık durumlarda, kahramanımızı örnek alarak bir kağıda olayın ana hatlarını yazarak ta bunu yapabilirsiniz. Nitekim insanların hatalı karar vermelerinin başlıca sebeplerinden biri, olayları enine boyuna değerlendirme eksikliğinden ileri gelir. Bu yöntem yaşamın geneline de uygulanabilir. Bu ise, kısa ve uzun vadede gelecek ile plan ve ön hazırlık imkanı sağlar. Daha mutlu olmak için, hayata bazen başka pencereden bakmak ve ufuktaki büyük resmi görmek gerekir.
Yorumlar
Yorum Gönder